1. Güçlü olduğu alanlara odaklanın: Çocuğunuzun olumlu yönlerini, başarılarını
överken somut olarak davranışa odaklanın. Bir sınav sonucu açıklandığında önce
iyi yaptığı, başardığı sorular ile ilgili konuşun. Daha sonra geliştirebileceği
alanlar üzerinde durun. Sadece eksik ya da yanlış olana odaklanmayın.
2. Olumsuz davranışların sonuçlarını takip edin: Bazı zamanlarda
anne-babalar kızgınlıkla uygulayamayacakları ya da davranışla örtüşmeyen
yaptırımlar belirleyebilirler. Örneğin”
bu davranışın yüzünden bir ay televizyon izlemeyeceksin” dediğinizde hem siz, hem çocuğunuz bir kaç gün sonra televizyon yasağının sona
ereceğini aslında biliyorsunuzdur. Bu yüzden adil olan ve uygulayabileceğiniz
yaptırımlar belirleyin.
3. Çocuğunuza nasıl hissettiğini sorun: Çocuğunuza nasıl
hissettiğini sorduğunuzda verdiğiniz mesaj duyguların önemli olduğu ve onun
nasıl hissettiğini önemsediğinizdir.
4. Öfkelendiğiniz durumlarda sakinleşebileceğiniz yollar bulun: Kızmak normal bir durumdur. Ancak kızgınlığı tetikleyen durumlar hakkında
düşünmek ve kontrolü kaybetmeden önce harekete geçmek önemlidir. Derin nefes
almak, kızgınlık halinde kimsenin rahatsız etmeyeceği “sakin bir köşe”
belirlemek, ya da birkaç dakikalığına odayı terk etmek… Ailece bir araya
gelerek herkesin sakinleşmek için neler yapabileceğini konuşun.
5. Olumsuz eleştiri ve alaydan uzak durun: Anne-babanın çocuğunu eleştirirken kullandığı dil çok önemlidir. Sarkastik
ve alay içeren olumsuz eleştiriler çocuğun özgüvenini olumsuz olarak
etkileyecek kendisini yetersiz ve değersiz bir birey gibi hissetmesine neden
olacaktır. Bu da hem okul başarısına hem de arkadaş ilişkilerine zarar
verebilir. Daha önemlisi ebeveyn-çocuk arasındaki güven ilişkisi zedelenir. Düşünerek
konuşmak ve yeni bir şeyler öğrenirken hata yapması için ona alan tanımak
önemlidir.
6. Gerektiğinde özür dileyin: Anne-baba olarak
söylemek istemediğiniz bir şey söylediğinizde ya da çocuğunuzu üzecek bir
davranışta bulunduğunuzda özür dileyin. Sakin bir şekilde asıl söylemek
istediğinizin ne olduğunu açıklamak, özür dilemek iyi bir rol modeli olmanızı
sağlar. Böylece birsinin duygularını incittiğinizde özür dilemenin ne kadar
önemli olduğu göstermiş olursunuz.
7. Seçim sansı ve seçimlerine saygı gösterin: Çocuklar seçim yapma şansına sahip olduklarında karşılaştıkları problemleri
nasıl çözebileceklerini öğrenirler. Anne-baba olarak onun adına verdiğiniz her
karar, yaptığınız her seçim onun kendisi adına karar vermesini engelleyecektir.
Çocuklara tercihleri hakkında konuşma ve karar verme fırsatı sağlamak, onlara
düşüncelerinin ve duygularının önemli olduğu mesajını verir.
8. Problemlerini kendi başlarına çözmelerine yardımcı olacak sorular sorun:
Anne-babalar çocuklarının bir sorunu olduğunu duyduklarında içgüdüsel
olarak olaya müdahil olmak isterler. Ama bu çocuğun kendi problemlerini çözme
becerisine zarar verebilir. Daha etkili ve yardımcı olacak yöntem ise doğru
soruları sormaktır; “Bu durumda ne yapabilirsin?” “Eğer bu çözüm yolunu
seçersen sonuçları nenler olabilir?”
9. Birlikte kitap okuyun, film
izleyin: Birlikte hikayeler okumak ya da film izlemek kişiler arası paylaşımı
güçlendirmenin yöntemlerinden biridir. Hikayelerdeki ve filmlerdeki kişilerin
yaşadıkları olaylar karşısındaki tepkileri ve duyguları hakkında konuşmak,
durumlar ile nasıl baş ettiklerini incelemek verimli bir öğrenme yöntemidir.
10. Yardımlaşmayı ve paylaşmayı pekiştirin: Çocuğunuza yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğretebileceğiniz birçok farklı yol
bulabilirsiniz. Etrafınızda ihtiyacı olan komşulara yardım etmek, karşıdan
karşıya geçen birine yol vermek gibi. Böylece çocuğunuz başkalarının hayatı
üzerinde nasıl olumlu bir etkisi olduğunu görebilir.
Kaynak:
CASEL (Collaborative for
Academic, Social,and Emotional Learning) Ideas and Tools
for
Working with Parents
and Families.